EŞLER ARASINDAKİ ALACAK TALEPLERİ
KİŞİSEL EŞYA, ZİYNET ALACAĞI DAVALARI
MAL REJİMİNİN BOŞANMA, ÖLÜM YADA BAŞKA BİR SEBEPLE SONA ERMESİ HALİNDE DOĞAN ALACAK TALEPLERİ
KATILMA ALACAĞI
DEĞER ARTIŞ PAYI ALACAĞI
KATKI PAYI ALACAĞI DAVALARI
Av. Arb.Ünzile Kuru
EŞLER ARASINDAKİ ALACAK TALEPLERİ
Her eş mülkiyet hakkında dayanarak diğer eşte bulunan tüm kişisel mallarının iadesini isteyebilecektir. Malik olmayan eş, malik eşin kişisel mallarını iade ile mükelleftir. Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminde, mal rejimi süresince eşlerden her biri diğer eşte kaldığını veya diğer eş tarafından kullanıldığını ileri sürdüğü kişisel malının iadesini isteyebilir. Kişisel malların bu nitelikte oldukları kanıtlanması koşuluyla geri istenebilmesi için, mal rejiminin sona ermiş olması gerekmez.
2.HD , E: 2005/5282,K: 2005/7635,Tarih: 10.05.2005 “ Davacı, evliliğin başlangıcında kocasının evine götürdüğü çeyiz eşyaları ile kişisel eşyalarını ve düğünde takılan takılarının iadesini talep etmiştir. İstek, kişisel malların (TMK. md. 220/1-2) geri alınmasına ilişkindir. (TMK. md. 226/1) Davacının tasfiye isteği bulunmamaktadır. Kişisel malların; bu nitelikte oldukları kanıtlanması koşuluyla geri istenebilmesi için, mal rejiminin sona ermiş olması gerekmez.”
2. HD,Esas : 1996/4491,Karar : 1996/6583,Tarih : 09.06.1996 “Davacı ile davalı Elver'e müştereken hediye edildiği kabul edilen eşyaların mülkiyetinin, davacı ve davalı Elver'e müştereken aidiyetinin tesbiti ile yetinilmesi gerekirken bu eşyaların yarı değerinin tahsiline karar verilmesi doğru bulunmamıştır. 4- 16.4.1993 günlü eşya seneti ile, yün makine halısı, iki yün halı seccade, iki bırakmalı namazlık, üç halı minder, bir yün yatak, iki yün yorgan, altı yastık, bir masa örtüsü, otuz el örgüsü oda takımı, yirmi işlemeli çakı, on yün kırlentin davacının babası tarafından davacıya verildiği anlaşıldığından bu eşyalar hakkındaki davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken bunların da yarı değerinin tahsiline karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.” Kaynak : CorpusArşiv
Ancak Mal rejiminin devamı sırasında bir eşin mülkiyet iddası ile iadesini istediği mal, eşlerin ortak eşyası ise ( veya TMK md.222/ f.2 gereği eşlerden hangisine ait olduğu belirlenemediği için eşlerin paylı sayılacak malları ise),edinilmiş mal niteliğinde ise ve istem tasfiye niteliğini de taşıyor ise, mal rejimi sona ermeden, bu konuda karar verilemeyecektir. İadesi istenen eşyanın, eşlerin ortak eşyası olduğunun belirlenmesi durumunda, bu eşyaların ortak olduklarının tespiti ile yetinilecektir. Eşya ve ziynetlerin sadece aynen iadesi talepli veya eşya ve ziynetlerin aynen iadesi yoksa bedelinin ödetilmesi talepli davalarda, dava konusu yapılan malların ( eşya ve ziynetlerin ) cinsi, miktarı, nitelikleri ve değeri dava dilekçesinde açıkça belirtilmiş olmalıdır. Eşya ve ziynet davasında, davalı söz konusu eşyaları, davacının geri verilmemek üzere,kendisine verdiğini ( bağışlandığını ) iddia ve ispat etmedikçe tazmin borcundan kurtulamaz.
MAL REJİMİNDEN DOĞAN ALACAK DAVALARI
Eşlerin tabi oldukları mal rejimi, TMK md.225 “Mal rejimi eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulüyle sona erer Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hallerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer” hükmü gereği sona ermekle, mal rejiminin tasfiyesi gündeme gelecektir.
Tüm bunlara göre ; eşler arasındaki edinilmiş mallara katılma rejimi sona erdiğinde, eşlerden her biri (veya mirasçıları),diğer eşe (veya mirasçılarına )karşı açacakları dava ile ( veya karşı dava ile );
* Mal rejiminin tasfiyesini, TMK md.236/ f.1 gereği diğer eşin artık değerine katılma alacağının belirlenmesini ( kısaca katılma alacağı) ve alacağın tahsiline karar verilmesini,
* TMK md.227 gereği; Mal rejiminin devamı esnasında, diğer eşin edinilmiş veya kişisel malına, edinilmesine, korunmasına, iyileştirmesine ayrıca katkıda bulunmuş ise, katılma alacağından hariç olarak,ayrıca yaptığı katkı oranında Değer artış payı alacağınının ( veya Mal ayrılığı rejimi dönemine dayanan katkı payı alacağının) belirlenmesini ve alacağın tahsiline karar verilmesini, istenebilecektir.
Yine eşler arasında görülebilecek, mal rejiminden doğan alacak davaları da harca tabi olup, vekalet ücreti söz de söz konusu olacaktır. Bu davalar boşanma davaları ile birlikte açılmış ise, tefrik edilerek boşanma davasının sonucunun beklenmesi gerekecektir.
Mal rejiminin tasfiyesi,katılma alacağı ve/veya değer artış payı (veya katkı payı) alacağı talebi ne ilişkin davaların, tefrik edilmesi (ayrılması) ve mal rejiminin sona ermesine yönelik davanın neticesinin beklenmesi sonucunda, beklenen dava kabul ile sonuçlanır ve kesinleşir ise; Dava şartı, yargılama esnasında gerçekleşeceğinden,yargılamaya devam edilecek, mal rejiminin tasfiyesi,katılma alacağı ve/veya değer artış payı ( veya katkı payı) alacağı belirlenecektir.
Mal rejiminin tasfiyesi,katılma alacağı ve/veya değer artış payı (veya katkı payı) alacağı talebi ne ilişkin davaların, tefrik edilmesi (ayrılması) ve mal rejiminin sona ermesine yönelik davanın neticesinin beklenmesi sonucunda, beklenen dava ( boşanma, iptal veya mal ayrılığına geçiş) redle sonuçlanır ve karar kesinleşirse; Eşler arasındaki mal rejimi devam edecektir. Ayrıca bu arada hatırlatmak gerekir ki, bu durumda,mal rejimi sona ermeyeceği için, dava süresince edinilen mallarda mal rejimine dahil olacaktır. Mal rejiminin tasfiyesi ve mal rejiminden doğan alacak davalarının görülebilmesinin ön şartı mal rejiminin sona ermiş olması gerekliliği olmakla, bu halde dava şartı oluşmamış bulunacaktır.
Bu davalar da harca tabi olup, vekalet ücreti söz de söz konusu olacaktır.
Mal rejiminin tasfiyesi ve mal rejiminden doğan alacaklar, mal rejimini sona erdirecek nitelikte bir dava ile birlikte ( veya karşı dava ile )talep edilmesi halinde;
*Bu taleplerin görülebilmesi, dava şartı olan mal rejimini sona erdirecek nitelikteki davaların sonucuna bağlı olmakla, bu taleplerin tefrik edilmesine karar verilecektir.
*Mahkemece dava şartı olan mal rejimini sona erdirecek nitelikteki davaların sonucunun beklenmesine karar verilecektir.
*Dava dilekçesinde talepler belirtilmiş yani başvuru harcı ödenmiş ancak değer üzerinden peşin nispi harça ödenmemiş ise; nispi harcın ikmali için mehil verilecektir.
aa) EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİNDEN DOĞAN KATILMA ALACAĞI DAVALARI
Katılma alacağı ( artık değere katılma alacağı) TMK md.231, md.236 gereği belirlenecektir. Katılma alacağının belirlenmesi için; eşin diğer eşin malına ayrıca bir katkıda ( değer artış payı alacağı için gerekli olduğu üzere) bulunulması gerekli olmayıp; evlilik birliğinin devamı sırasında diğer eşin edinilmiş mal niteliğinde bir mal edinmesi halinde, eşin bu malın edinilmesinde, aile birliğinin yükümlülükleri gereği mutlak katkısı bulunduğu varsayılarak; kanunen, diğer eşin edinilmiş mallarının değerinin yarısı üzerinde hak sahibi olacağı kabul edilmiştir. Katılma alacağı; evlilikte olağan karşılanacak maddi ve manevi katkı karşılığıdır. Artık değere katılma alacağında; eşin evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve evlilikte olağan karşılanacak maddi ve manevi katkıyı ispat yükümlülüğü yoktur.
Katılma alacağı, ancak evlilik birliği içerisinde,diğer eşin edinilmiş malları dikkate alınarak belirlenecektir.
TMK md. 236 gereği katılma alacağı “ diğer eşe ait artık değerin yarısı “ olup, TMK md.231 gereği “Artık değer, eklenmeden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktardır. ” hükümleri gereği
Talep eden eşin katılma alacağının belirlenmesi için, öncelikle davalı eşin artık değer hesabı yapılacaktır.
Davalının artık değerinin belirlenmesi için; Davalının edinilmiş mallarının toplam değerlerinin bulunması, Bu değerden, bu mallara ilişkin borçların çıkarılması gerekmektedir.
TMK Madde 236/ f.1 Hükmü gereğince her eşin katılma alacağı, diğer eşin artık değerinin yarısı olmakla; Davacının katılma alacağı, davalının artık değer hesabının yarısıdır.
Katılma alacağı, karşı eşe ait edinilmiş malın mal rejiminin sona erme anındaki durumuna göre, tasfiye anındaki değeri dikkate alınarak belirlenecektir. Katılma alacağında, talep varsa karar tarihinden itibaren faize (TMK md. 239) hükmedilecektir.
Yargıtay Kararları gereği Edinilmiş Mallara katılma rejiminin boşanma ile sona ermesi durumunda, katılma alacağı davalarında zamanaşımı süresi, 10 yıldır .
Yine mal rejiminin ölüm ile sona ermesi durumunda da zamanaşımı süresi 10 yıldır.
bb) EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİNDEN DOĞAN DEĞER ARTIŞ PAYI ALACAĞI DAVALARI
TMK md.227 gereği, Katılma Rejiminin sona ermesi durumunda; Mal rejiminin devamı esnasında, diğer eşin edinilmiş veya kişisel malına; edinilmesine, korunmasına, iyileştirmesine katkıda bulunmuş olan eş, yaptığı katkı oranında Değer Artış Payı alacağı ( Katılma alacağından hariç olarak ) talep edebilecektir.
Değer artış payı alacağının belirlenmesi için, mal rejiminin devamı sırasında,eşin, diğer eşin edinilmiş veya kişisel malına, edinilmesine, korunmasına, iyileştirmesine bir katkısının olması gereklidir.
Değer artış payı alacağının belirlenmesinde, evlilik birliği içerisinde katkının diğer eşin edinilmiş veya kişisel malına yapılmış olması mümkündür. Hangi mal grubuna yapılmış olursa olsun değer artış payı alacağı belirlenecektir.
Değer artış payı alacağının belirlenmesini sağlayacak katkı oranı, katkı yapılan malın katkı tarihindeki değeri ve yapılan katkı miktarına göre belirlenecektir.
Yani TMK md.227 gereği Değer Artış Payı Alacağının belirlenmesi için, katkı miktarının, katkı tarihindeki taşınmazın değerinin ve taşınmazın tasfiye anı ( karar anına en yakın zaman) değerinin belirlenmesi, Katkı miktarının katkı tarihindeki malın değerine oranlanarak katkı oranının belirlenmesi, bulunacak katkın oranının, malın tasfiye anı değerine uygulanarak da değer Artış Payı Alacağının belirlenmesi gerekmektedir.
Değer artış payı alacağında, talep varsa karar tarihinden itibaren faize (TMK md. 239) hükmedilebilecektir.
Yargıtay Kararları gereği Edinilmiş Mallara katılma rejiminin boşanma ile sona ermesi durumunda, değer artış payı alacağı davalarında zamanaşımı süresi, 10 yıldır . Yine mal rejiminin ölüm ile sona ermesi durumunda da zamanaşımı süresi 10 yıldır.
cc) MAL AYRILIĞI REJİMİNDEN DOĞAN KATKI PAYI ALACAĞI DAVALARI
Mal Ayrılığı Rejiminde, eşlerden her biri, kendi malları üzerinde tasarruf yetkisine ve intifa hakkına sahiptir ve mallarının idaresi kendisine aittir (743. MK m. 186/1). Eşlerden her birinin mallarının geliri ve kendi kazançları yine kendilerine aittir. (743 .MK m.189).
Eşlerin, diğer eşin mal ayrılığı döneminde edindiği bir mal değeri sebebiyle, doğrudan Mal Ayrılığı Rejiminden doğan bir alacağı söz konusu olmayıp, ancak Mal Ayrılığı Rejimi dönemi için, ayrıca katkısını ispatlaması halinde, Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerine göre bir KATKI PAYI ALACAĞI söz konusu olabilecektir.
Katkı Payı Alacağı, Mal Ayrılığı Rejiminin geçerli olduğu dönemde, eşlerden biri tarafından alınan bir mala diğer eşin, yine bu dönemde, edinilmesine, korunmasına, iyileştirmesine, olağan katkıları aşan, hiç yada uygun bir karşılık almaksızın, maddi ve işgücü katkıları şeklinde bir katkısının bulunması sebebiyle, eski TMK da bu yönde bir hüküm olmamakla, Borçlar Kanunu genel hükümleri gereğince doğan bir alacaktır.
HGK,E:2010/8-231,K:2010/255,Karar T:05.05.2010“743 Sayılı Kanun'da, eşlerden birinin edindiği mala, diğer eş katkı yapmış ise, sağladığı bu katkı karşılığını isteyebileceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak Yargıtay kararları ile; katkıyı sağlayan eşin, diğerinden katkısı karşılığı genel hükümlere göre bir tazminat (veya alacak) talep edebileceği kabul edilmiştir (HGK'nun 01.02.1985 gün ve E: 2-176, K: 57; 28.09.1994 gün ve 1994/2-47 E. - 564 K.; 18.09.1996 gün ve 1996/2-498 E. - 595 K.; 03.02.1999 gün ve 1999/2-56 E. - 40 K.; 07/06/2000 gün ve 2000/2-959 E. - 972 K.; 18.06.2008 gün ve 2008/2-432 E.-444 K. sayılı ilamları)..Öğretide ise, eşlerin aile birliğinin gerektirdiği münasip katkı dışında kalan maddi destek nedeniyle, katkı sağlayan eşin diğer eşe karşı bir alacak hakkına (katkı tazminatına) sahip olduğu ileri sürülmüştür…. Gerçekten, karı-kocanın kendilerine daha iyi bir gelecek hazırlama düşüncesi ile, aralarında akdi bir ilişki kurdukları her türlü duraksamadan uzaktır. Katkı yapılan malın edinme nedeninin temelinde de, bu düşünce yatmaktadır. Katkıyı sağlayan eşin, diğer eşe bu maddi desteği, bağışlama olarak kabul etmek de, mümkün değildir…Diğer taraftan, katkıyı alan eşin, aldığını para olarak iade edeceği düşüncesinde olduğu da, ileri sürülemez. Çünkü, evlilik birliğinin temelindeki aile birliği düşüncesi buna engel oluşturmaktadır. Eşler arasındaki bu ilişkinin temelinde kocanın (veya kadının) taşınmazdan katkısı oranında yararlanacağı esası bulunmaktadır..
Mal Ayrılığı Rejimi döneminde edinilen bir mal sebebiyle, Katkı Payı Alacağının belirlenmesi için,eşin, diğer eşin malına, edinilmesine, korunmasına, iyileştirmesine, olağan katkıları aşan maddi ve işgücü katkıları şeklinde bir katkısının olması ve katkının talepte bulunan eş tarafından ispat edilmesi gerekmektedir.
*Katkı payı alacağının belirlenmesi için,eşin, diğer eşin malına, edinilmesine, korunmasına, iyileştirmesine, olağan katkıları aşan maddi ve işgücü katkıları şeklinde bir katkısının olması gereklidir.
*Katkı (olağanüstü katkılar), talepte bulunan eş tarafından ispat edilmelidir.
*Katkı Payı Alacağının belirlenmesini sağlayacak katkı oranı , katkı yapılan malın katkı tarihindeki değeri ve yapılan katkı miktarına göre belirlenecektir. Katkı payı davalarında da, değer artı payı alacağına özgü, benzer bir hesaplama yapılmaktadır. Katkı Payı Alacağının belirlenmesini sağlayacak katkı oranı , katkı yapılan malın katkı tarihindeki değeri ve yapılan katkı miktarına göre belirlenecektir.
*Katkı payı alacağında, malın dava tarihi değeri dikkate alınacaktır Yargıtay kararları gereği katkı payı alacağı davalarında, katkı yapılan malın dava tarihi itibariyle olan değeri dikkate alınarak hesaplama yapılmalıdır.
YARGITAY 8.HD,Esas: 2009/5863,Karar: 2010/1479,Karar Tarihi: 01.04.2010 "Dava konusu 18106 ada 1 parselde 1/180 arsa paylı 13. Blok 1 no.lu bağımsız bölüm 26.10.2000 tarihinde davalı A. adına satın alma suretiyle edinilmiş, 11.5.2001 tarihinde dava dışı üçüncü kişilere satış suretiyle devredilmiştir. Dava konusu taşınmazın edinim ve satış tarihinde eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi hükmü uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerli olduğundan uyuşmazlığın Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekir. Buna göre, eşlerin birbirlerinin mal varlıklarının edinilmesine katkılarının kanıtlanması durumunda, katkı oranında alacak hakkı doğar...Mahkemece yapılacak iş; tarafların evlenme tarihinden taşınmazın edinildiği 26.10.2000 tarihine kadar olan tüm gelirlerinin belirlenmesine yarayan evrakların dosya arasına getirtilerek konulması, bundan sonra gerektiği takdirde dosyanın bilirkişiye tevdii ile davacının belirttiği yönündeki iddiası ile davalının yönündeki savunmaları da göz önünde bulundurularak her eşin ayrı ayrı toplam gelirlerinin hesaplanması bu süre içinde davalı kocanın 743 sayılı TKM' nin 152. maddesi hükmü uyarınca aileyi geçindirme yükümlülüğü ile eşlerin sosyal ve ekonomik statüleri göz önünde bulundurularak yapabilecekleri kişisel giderleri çıktıktan sonra her birinin tasarruf yapabilecekleri miktar belirlenmeli, daha sonra davacının tasarruf miktarının toplam tasarruf miktarı karşısındaki oranı saptanmalı bu oranının dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri ile çarpılarak davacının katkı payı alacağı tespit edilmelidir.
« *Katkı payı alacağında, kural olarak faizin başlangıç tarihi, dava tarihidir.
T.C. YARGITAY 8.Hukuk Dairesi,Esas: 2010/1477,Karar: 2010/3922,Karar Tarihi: 13.10.2010 "uyuşmazlık 1.1.2002 gününden önceki döneme ilişkin katkı payı alacağı isteğine ait bulunduğuna göre, kural olarak faizin başlangıç tarihi, dava tarihi .."
Ayrıca Mal ayrılığı rejiminden doğan katkı payı davalarında zamanaşımı süresi 10 yıldır.
AV.ÜNZİLE KURU